yeni e

iki aylık kültür sanat edebiyat dergisi

GÖKBERK TEZER: SANAT DÜNYASININ BİENALLEŞMESİ KİMİN ÇIKARINA?

Küresel Sanat Dünyasında Yarı-Çevre: İstanbul Bienali Örneği, 1987-2019

Chin-Tao Wu 2009 yılında yazdığı bir makalede bienallerin ne kadar kapsayıcı ve küresel olduğunu sorguluyor.[1] Küresel sanat dünyasının çevre, yarı-çevre ve merkezden oluşan iç içe geçmiş hiyerarşik bir yapıya sahip olduğunu öne süren Wu, uluslararası bienallerin sömürgecilik karşıtı ve demokratik iddialarına karşı bu yapıyı yansıttığını basit bir istatistik analizle kanıtlıyor. 1968-2007 yılları arasında gerçekleştirilen dokuz KasselDokumenta sergisine katılan sanatçıların doğdukları ve yaşadıkları yerleri kaydeden istatistikler sayesinde yazar, bu sergilerin dünya coğrafyasının nerelerini kapsadığını ve çevreden merkeze doğru bir sanatçı akımının söz konusu olduğunu ortaya koyuyor. Bu yazıda Wu’nun yöntemini kullanarak İstanbul Bienali’nin dünya sanat coğrafyasındaki yerini ve sanatçı hareketliliğini tarif etmeye çalışacağım.

Analizin temelini oluşturan verileri İKSV İstanbul Bienali web sayfasındaki bilgileri, internet üzerinden edindiğim bilgilerle derleyerek oluşturdum. İKSV web sayfasında günümüze kadar düzenlenmiş bienallerin bir kısmı için katılan sanatçıların doğum yerleri ve katıldıkları bienal yılındaki güncel ikâmetgâhları bulunsa da araştırmayı sanatçıların 2019 itibariyle ikâmet ettikleri konumlar üzerinden yürüttüğüm için 16. İstanbul Bienali öncesi katılımcıların güncel ikâmetgâh bilgilerini araştırarak elde ettim. Oluşturduğum veri tabanında 1987 ve 2019 yılları arasında gerçekleştirilmiş 16 bienale katılmış toplam 1261 sanatçının doğum yeri ve güncel ikâmetgahları bulunmaktadır.[2] Veri tabanı için oluşturulan 14 bölge veri analizleri için ilgili ortak gruplarda birleştirilerek incelenmiştir. Grafiklerde “Batı” olarak adlandırılan grup Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’yı, “Asya” olarak adlandırılan bölge ise Rusya haricindeki Asya kıtasını temsil etmektedir. Kuzey Afrika bölgesini Sahara altı Afrika’dan ayırarak Ortadoğu bölgesiyle birlikte ele aldım.

Figür 1: Bienal sanatçılarının doğum yerleri

Yıllara göre katılımcı sanatçıların doğum yerlerine göre yüzdelik dağılımlarını gösteren figür 1, yıllara göre değişiklik gösteren çeşitlilik bağlamında 2009 yılı hariç tüm yıllarda katılan sanatçıların çoğunluğunun Batı grubu ülkelerinde doğduklarını gösteriyor. Hayatını birden fazla şehirde sürdüren sanatçıları, Kuzey Amerika veya Batı Avrupa gibi merkezlere erişebilirlikleri dikkate alarak, veri tabanında bu merkezlere dahil ettim. Bu grafik küresel sanat dünyasının batı merkezli bir çevrede yoğunlaştığına dair ipuçları vermekte. Tüm yıllarda genel olarak göze çarpan Batı yoğunluğu istikrarsız bir çizgide ilerlese de özellikle yoğunluğun yüzde 80’e kadar ulaştığı 1989 ve yüzde 60’a yaklaştığı 2019 yıllarında bienalin kendini özdeşleştirdiği çoğulcu yapıdan çok uzak bir profil sunuyor.

Figür 2: Bienal sanatçılarının güncel ikâmetgahları

Katılımcı sanatçıların güncel ikâmetgahlarının bölgelere göre yüzde dağılımlarını gösteren Figür 2’de katılımcı sanatçıların Batı bölgesine doğru yoğun bir hareket içinde bulunduklarını söyleyebiliriz. Düzenlenen 16 bienale bakıldığında ise Afrika, Okyanusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinin katılım seviyesinin genel olarak düşük ve istikrarsız olduğu görülmekte.

 

 

 

 

Figür 3: Batı için sanatçıların doğum yerleri ile güncel ikâmetgahlarının karşılaştırması

Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’ya ait verilerin beraber incelendiği Batı grubu için doğum yeri ve ikâmetgâh yüzdelerini karşılaştırdığımızda çizgiler arasındaki açıklık, bienal sanatçıları bağlamında Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’nın sanatçı göçü aldığını daha açık bir şekilde görmemizi sağlıyor ve Wu’nun bulgularını destekliyor.

 

 

 

 

Figür 4: Bienal sanatçılarının hareketliliği, 1987-2019

Figür 4 1987 yılından beri Bienal’e katılan tüm sanatçıları kümülatif olarak coğrafi dağılımını ortaya koyuyor. Figürde x ekseni

doğum yerini, y ekseni ikâmet yerini ve dikey z ekseni sanatçı sayısını gösteriyor. Bu grafikte sanatçı hareketliliğini nicel olarak görüyoruz. Buna göre Türkiye ve diğer bölge gruplarında doğan sanatçılar yoğunlukla Batı’ya hareket ediyor. Halihazırda batı bölgesinde doğan sanatçılar ise dikkat çekici bir göç eğiliminde bulunmamışlar.

 

 

 

Figür 5: Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da ikâmet eden sanatçılar

Bir grafikte Batı kategorisini Batı Avrupa ve Kuzey Amerika olarak ayırarak, İstanbul Bienali’nin hangi merkezle daha bağlantılı

olduğuna bakmaya çalıştım. 1987’den beri bienale katılan 1261 sanatçının tümü üzerinden ele edilen yüzdelerle oluşturulan Figür 5, İstanbul Bienal’inin çoğulcu(!) yapısında Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da ikâmet eden sanatçılarının yoğunluğunu gösteriyor. Figür 2 ve Figür 4’te karşımıza çıkan ve Batı’ya hareket eden sanatçı yoğunluğunun bir sonucu olarak karşımıza çıkan bu grafik Bienal’in Batı merkezli küresel sanat çevresini merkez alan yapısını ortaya çıkarıyor. Ayrıca Bienal’in Kuzey Amerika’ya kıyasla Batı Avrupa’yla çok daha yakın olduğunu görüyoruz.

 

Figür 6: Türkiye’nin yakın çevresinden katılan sanatçılar

Bir sonraki grafikte, genellikle Batı merkezli sanatçıların katılımıyla oluştuğunu gördüğümüz Bienal’in Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki sanatçılarla ilişkisini mercek altına alıyorum. Figür 6’da da açıkça göründüğü üzere, Türkiye’nin coğrafi çevresinde ikâmet eden sanatçıların katılımı istikrarsız bir grafik çizmekte. Özellikle Kafkaslar ve Rusyalı sanatçıların tüm yıllar içindeki düşük katılım seviyesi ve diğer komşu bölgelerin katılım seviyesinin ani artış ve inişi, bu araştırmayı takip eden çalışmalarda incelenebilecek bir konu. Ancak nedenleri ne olursa olsun Bienal’in Türkiye’nin yakın coğrafyasına gösterdiği ilgisizlik ciddi ve üzerine düşünülmesi gereken bir hadise.

 

Figür 7: Küratör ikâmeti

Son grafik Bienal’in küratörlerinin (ikâmet yerlerine göre) analizini sunuyor ve katılımcı sanatçılarda gözlemlenen Batı Avrupa ve

Kuzey Amerika baskınlığı tekrar karşımıza çıkıyor.[3] Özellikle Bienal’in ilk yıllarında görev alan Türkiye merkezli küratörler hızlı bir şekilde yerlerini Batı merkezli küratörlere bırakıyorlar.

İstanbul Bienali’nin katılımcı ve küratörlerinin istatistik analizi Wu’nun sanat dünyasının merkezinden aldığı kesiti, yarı-çevreden bir kesitle tamamlıyor. Bu yazıda ele aldığım veriler Wu’nun sanat dünyasının hiyerarşik yapısına dair tespitlerini doğruluyor ve yazarın temel sorusunu tekrar gündeme getiriyor: “Güncel sanat dünyasının bienalleşmesi kimin çıkarına hizmet ediyor?[4]

 

[1]Chin-Tao Wu, “BiennialsWithoutBorders?”, New Left Review, Vol. 57, Haziran 2009, ss. 107-115.

[2]Bienale birden fazla yıl katılan sanatçılar katıldıkları her yıl için veri tabanına tekrar dahil edilmiştir. Katılan sanat kolektifleri, sergilenen eserin sanatçıları belirli olduğunda söz konusu sanatçıların bireysel verileri ile araştırmaya dahil edilmişlerdir. Bienal için eser üreten sanatçıları belirsiz olan sanat kolektifleri veri tabanına dahil edilmemiştir.

[3]İKSV tarafından ‘şekillendiren’, ‘genel koordinatör’, ‘yönetmen’ veya ‘küratör’ gibi unvanlar ile bienal temasının, katılımcı sanatçıların ve sergilenecek eserlerin seçimini üstlenen kişiler ‘küratör’ olarak araştırmaya dahil edilmiştir.

[4] Wu, s. 114.

diğer yazıları