yeni e

iki aylık kültür sanat edebiyat dergisi

I.M. Hanım’ın yalnız uğurlanışı

Çeviren: Nevin Soysal

27 Aralık 1938 yılında Aarschot’ta doğan I.M. Hanım, 31 Mayıs 2018’de birkaç haftadan beri misafir olduğu Leuven Edouard Remy Bakımevi’nde hayata gözlerini yumdu. Kül savurma merasimi 5 Haziran 2018 Salı günü Leuvens şehir mezarlığında yapıldı. O gün şair Herlinda Vekemans görevli idi. Rapor Peter Mangel Schots tarafından hazırlandı.

Cenaze evinden ve Sosyal Kamu Refahı Merkezi’nden (OCMW /Openbaar Centrum voor Maatschappelijk Welzijn) birer saat arayla peş peşe iki haber geldi. Kimsesiz cenazeler konusunda duyarlığın devam etmesi, Leuven’deki son vaka -neyseki- altı ay önce yaşanmış olsa da teselli verici.

Bu sefer söz konusu olan I.M. Hanım. İsminin baş harflerindeki ironi, onu anmak için uygun kelmeleri ararken sonradan dikkatimi çekiyor.

I.M.

In Memoriam.

Yapacağımız tam da bu: onu anmak, kendi kendine sönmüş hayata bir anlığına ışık tutmak.

Bu sefer onun hakkında fazla bir şey öğrenemiyorum. Remy Bakım Merkezi’ne ocak ayında yerleşmiş. Öncesinde Heverlee’de yaşlılara özel bir apartmanda kalıyormuş. Kocası iki yıl önce ölmüş.

Başhemşire, I.M. Hanım’ı mümkün olduğunca tanıtmaya çalışıyor. Demansı varmış, bu yüzden derinlemesine görüşmeler yapılamamış; ama demansına rağmen I.M. Hanım esprili bir kişilikmiş. Sürekli şakalaşırmış. Kafasının karışıklığından ismini hatırlayamadığı insanlara kendince isimler uydururmuş. Erkek hemşirelerden birini F.C. de Kampioenen televizyon dizisindeki Marscke’ye ikizi gibi benzetiyormuş. Bu yönü, ömrünün son demine karanlığını delen yıldızlar gibi umut getirmiş olmalı.

Hayatının önceki 79 yılının nasıl geçtiğini tahmin etmekten başka seçeneğimiz yok. Bazı veriler hayatının hiç de kolay geçmediğini gösteriyor. Kalabalık bir aile, savaş yılları. Bir kızı varmış, bakımını ailesinin üstlendiği. Buna hangi koşullar sebep olmuş bilmiyoruz. Tek evladı olan o kız çocuğuyla iletişimi yıllar önce kopmuş olmalı. Ne onun, ne de başkasının cenaze törenine gelmesini bekliyoruz.

Başhemşire başka bir şeyi daha gün ışığına çıkarıyor: I.M. Hanım’ın kendi de hemşireymiş. Mechelen’de eğitim görmüş, bir süre Pellenberg’de hizmet etmiş. Belli aslında: I.M. Hanım’ın  hayatı hastane koridorlarında geçmiş. Beyaz önlüklerle çevriliymiş.

5 Haziran Salı, ikindi vakti yürüdüğüm sokaklar -rotamı şehir mezarlığına çevirdikten sonra- o hastane koridorlarının biçimini alıyor. Sağımda ve solumda şehrin belli belirsiz kapıları, havada yoğun bir günün kırık beyazı.

Herlinda mezarlığa gelmiş, Alain de onunla birlikte. Siyahlar içindeki güven timsali adam da orada. Birilerinin sürpriz yaparak ortaya çıkmayacağına emin olmaya çalışarak, tören için belirlenen saati on dakika geçiriyoruz.

Yalnızca bir kedi geçiyor. Cenaze aracının altına saklanıyor, oyuncu canlılığı dördümüzü de etkiliyor. Ansızın kırılan bir buz tabakası gibi.

Yavaş adımlarla küllerin savrulacağı çayırlığa ilerliyoruz. Herlinda şiirini okuyor:

Yedi kardeşin güzün doğanı
ses, kahkaha, koşuşturma ve bağrışmayla dolu
bir ev ve avlu,
zıpladığın, ip atlayıp mendil sakladığın
savaş yıllarında geçen bir çocukluk.
‘Hastaneler hayatın oldu.
Yatak yapmak, ateş ölçmek ve
sürgü değiştirmekten başka kalan neydi sana?’
Onca yıl kaç hastayla konuştun,
kaç kişinin derdine derman olup yastıklarını kabarttın?
Günlerini ütülenmiş mendiller gibi çekmeceye kapatan
onlar mıydı?

Huzurevi o eski zamanlara bir dönüş müydü?
Artık erkeklerin de hemşire olması ve
esprilerinin usta karşılıklar bulması seni şaşırtıyor mu?
Koridorlarda oradan oraya koşturarak mı geçti ömrün?
Yedi kardeşin güzde doğanı
Kahkaha, koşuşturma, bağrışma, hastaneler, mendiller,
şikâyetler ve espriler.
Her şey çekmeceye  kaldırılmış;
uzun süre aralık bırakılıp
nihayet kapatılan.

Şiirden sonra mezarlık amiri dikkatle külleri savuruyor. Gri bir dikdörtgen, mezar taşına benzer.

Cenaze evi görevlisi bizimle vedalaşırken filozofça bir edayla: “Bunları söyleyebildiğim yegâne insanlar sizsiniz” diyor.

Sonradan töreni belli bir mesafeden izleyen fotoğrafçı Joke ile konuşuyoruz. Bir sayısını ritüellere ayıran Felemenkçe-Türkçe yayınlanan edebi dergi Akrostiş için törenle ilgili bir yazı hazırlıyor. Herlinda şiirini okurken bir adam çıkageldi, diye anlatıyor Joke. İ.M. Hanım’ı tanıyormuş, ama töreni uzaktan izlemek istemiş. Tören biter bitmez de hızla ortadan kaybolmuş.  F.C. de Kampioenen televizyon dizisindeki Marscke’ya benzeyip benzemediğini soruyoruz. Joke kısa bir an şaşkınlıkla baktıktan sonra: “Evet, şimdi siz söyleyince, andırıyordu biraz sanki…”

Peter Mangel Schots
diğer yazıları