Dergimiz bu sayısıyla beraber okuyucusuyla iki ayda bir buluşuyor. Yeni periyot ile birlikte derginin içyüzü, tasarımı ve kapağında da birtakım değişiklikler bekliyor okuyucularını. Bundan sonraki dönemi bazı sabit sayfalar ve farklı sanat dallarından derinlikli yazılarla, daha eleştirel, kuramsal ve sanatın-kültürün farklı alanlarından içeriklerle karşılıyoruz.
Dünya ağacının yeşil dallarına, gençliğe bakıyoruz bu sayımızda; büyük Usta Nâzım Hikmet’in “ondanız” dediği, gençlik denen millete. Kapağımızda ise Yunan mitolojisinden baharı ve gençliği simgeleyen Tanrıça Hebe’nin Elisabeth Vigée-Lebrun’un fırçasından çıkan bir yorumuna yer veriyoruz. Gençliğin ve baharın ve Nâzım’ın dizeleriyle birlikte düşününce Dünya baharının habercisi, “Dünya ağacının yeşil dalları”nın tanrıçası Hebe.
Nâzım’ın da şiirinde vurguladığı gibi gelişeni, yeni ve dinamik olanı simgeleyen “yeşil dallar,” tükenmeyen ve kendiliğinden bir öze mi sahip? Bugün açısından “gençlik”in boğuştuğu sorunlar ve önünü göremediği bir gelecek tahayyülünde “genç” olmak ne kadar tercih edilebilir? Bu soru etrafında çıraklık okullarından, üniversite kampüslerine; işçi atölyelerinden yasaklı konserlere genç olmayı elbette devrimci potansiyeliyle birlikte de tartışıyor dergi. Dosyanın yazarları ise Aysel Ebru Ökten, Burak Bağçeci, Ekin Yoldaş Kalı, Hakan Yücel, İrem Hazal Kelleci ve Umur Yedikardeş.
