yeni e

iki aylık kültür sanat edebiyat dergisi

DEATH NOTE’UN KURGUSAL EVRENİNDE TİRANLIK VE SUÇUN EKONOMİ POLİTİĞİ*

“(…) bütün geri kalanların iyiliği ve yeteneği onunkiyle (…) karşılaştırılamayacak kadar üstün bir kimse varsa; böylelerini biz devletin bir parçası sayamayız, onu aştığını kabul ederiz. Erdem ve siyasal yetenekçe o kadar üstündürler ki, onları geride kalanlarla yalnızca eşit olmaya layık görmek adaletsizlik olur. Böyle birinin insanlar arasında bir tanrı sayılması akla yakındır. Amacını tartışmakta olduğumuz yasama kararları, açıktır ki, bu gibi durumlara ilişkin değildir; çünkü yasalar doğum ve yetenekçe eşit olanları bağlar; bu olağanüstü kişileri yönetebilecek yasa yoktur. Onlar kendileri yasadır ve onları bağlamak için yasa yapmaya kalkışacak bir kimsenin çabaları boşa gider. Büyük adamlar, Antisthenes’in masalında kendileriyle eşitlik iddia eden tavşanlara aslanların söylediğini söyleyebilirler, pekâlâ –“pençelerinizi ve dişlerinizi görelim bakalım”.[1]

DeathNoteanimesinin ana karakteri YagamiLight, dünyanın çürümekte olduğunu düşünen, güçlü bir adalet duygusu ve yeni birdünya yaratma ideali olan zeki bir lise öğrencisidir. Shinigami (ölüm meleği) Ryuk’un, sahip olduğu iki ölüm defterinden birini dünyaya atması sonrasında ölüm defterini Light bulur. Defteri, üzerinde yazan kuralları takip ederek test eden Light, sahip olduğu adalet ilkesini uygulamak için tanrısal bir güç elde eder. Kendi iç çelişkileriyle hesaplaşarak ölüm defterini en doğru şekilde kullanacak ve onunla yeni bir dünya yaratacak tek kişinin kendisi olduğuna inanır. Böylece Light, ‘Japonya’nın en zeki öğrencisi’ kimliğinin arkasında gizlenirken, ‘Yeni Dünya’nın Tanrısı’ olmak için adaletini uygulamaya başlar. Ona göre işledikleri suçun niteliğine bakılmaksızın, dünyanın çürümesine neden olan bütün suçlular ölümle cezalandırılmalıdır. Ölüm Defteri Light’a, suçlunun yüzünü ve gerçek ismini bilmesi dışında başka bir şeye gerek duymaksızın bu cezalandırmayı yapma fırsatı verir. Ölüm Defteri’ne ismi yazılan suçlular, herhangi bir ölüm sebebi belirtilmediği takdirdekırk saniye sonra kalp krizinden ölür. Light varlığından bütün dünyayı haberdar etmek ve insanlara adil bir şekilde karar veren birinin var olduğunu göstermek için dünyanın en azılı suçluları listesini yapar ve defteri kullanarak hepsini öldürür. Suçluların ardı ardına kalp kriziyle ölmesi Japonya polisinin ve uluslararası güvenlik birimlerinin dikkatini çeker.Light’ın üst düzey bir polis olan babası Japonya’daki soruşturmanın başına getirilirken, bilinen en iyi dedektif olarak dünyadaki zorlu davaları çözmüş gizemli biri olan ‘L’ soruşturmayı devralır.

Halkın içinde Light’ın yaptıklarını onaylamayanlar olduğu gibi meşru görenler ve suçluların ölümle cezalandırılmasından memnun olanlar da vardır. Gerçek kimliğini gizlemeyi başaran Light, halk ve kolluk güçleri tarafından Kira (katil) olarak anılacaktır. Anime boyunca,iki farklı Shinigami’ye ait iki ölüm defteri dört kişi tarafından kullanılır. Bu dört kişiden ikisi Light’ın, kimliğini açığa çıkarmak üzere olanL’e karşı kullandığı kişilerdir.ShinigamiRem’den ölüm defterini alarakikinci Kira olan MisaAmane iseLight’ın planları dışında oyuna dâhil olsa da ona olan hayranlığı ve minnet duygusu nedeniyle Light’ın gönüllü kuklası olur. Light’ın kendi seçtiği iki Kira’dan biri, ölüm defterini kişisel hırsları ve yönetiminde olduğu şirketin çıkarları için kullanarak Japonya’yı neredeyse bir plütokrasiye dönüştüren KyosukeHiguchi’dir. Diğeri ise Light’ın takipçileri arasından seçtiği ve onunla benzer adalet ilkelerine sahip bir savcı olan TeruMikami’dir. Light’ı diğer Kira’lardan ayıran,ölüm defterini kendi adalet ilkelerine uygunolarak kullanması ve L’i alt etmesini sağlayacak üstün zekâsıdır. Nihayetinde Light diğer üç Kira’yı da kendi amaçları uğrunda kullanır.Light ölüm defterini kişisel hırsları için değil suçluları ve peşinde olan kolluk güçlerini/ajanları cezalandırmak için kullanmıştır. Bu açıdan ölüm defterinin kullanıcıları içerisinde üstün zekâsı, adalet istencindeki keskinlik ve suçlulardan arınmış, ‘mutlak iyiye’ dayalı yeni bir dünyayı inşa etme ülküsü itibariyle tiran ya da tanrı olmaya en uygun kişi Light’tır.

Light’ın üstün niteliği olan adalet duygusu ve parlak zekâsının eşiti L’dedir.Ancak onun adalet ilkesi düzenle uyumludur. L, yüzünün ve gerçek isminin bilinmezliği nedeniyleLight’ın tek gerçek düşmanıdır.Light babasını kullanarak soruşturma ekibine dâhil olduğunda L’in yüzünü görse de onun en olası Kira şüphelisi olduğunu düşünen L sahte isim kullanarak Light’ı takibe devam eder. Light’ın üstün zekâsıyla savaşabilecek tek kişi olan L, aynı zamanda onun yeni dünyanın tanrısı olmasının önündeki en büyük engeldir.Light bu engeli, ikinci Kira Misa’ya karşı zaafı olan ShinigamiRem’i kullanarak ortadan kaldırır. Bir Shinigami yüzüne baktığı insanların isimlerini ve kalan yaşam sürelerini görebilmektedir. L’in ismini ölüm defterine yazan Rem bir insana âşık olmanın bedeli olarak ölür, fakat aynı zamandaLight’ın L’den kurtulmasını da sağlar. Light L öldükten sonra onun kimliğini alarak soruşturma ekibinin başına geçer ve artık durdurulamaz olduğunu düşünür.

L’in ölümünden sonra Light’ın önüne yeni bir zorluk çıkacaktır fakat yazının konusu itibariyle animenin tamamını özetleme gereği duymuyorum. Animenin işlendiği evrendeki bir hayli ilgi çekici kurgusallığın yanında, oldukça gerçekçi yönlerinin olduğunu düşünüyorum. YagamiLight elde ettiği güçle dünyayı çürümekten kurtarmaya karar vermiştir ancak eylemleri fark edildiğinde yerleşik düzenin –ulusal ve ulusötesi- unsurlarını topyekûn karşısında bulur. Light’ın suçtan ve suçlulardan arındırılmış, mutlak iyinin hükmündeki ‘Yeni Dünya’sının otoritelerce arzulanmama nedeni nedir? Bu soru, animenin tasarlanan kurgusu içinde farklı bir perspektife kapı açsa da cevabı ilgi çekici olacaktır. Suçlu suç işlerken yalnızca suç üretmez, aynı zamanda ceza hukukunu ve bunun hukuki bilgisini öğreten profesörleri, hatta bu profesörlerin piyasaya bir meta olarak sunduğu ders kitaplarını üretir. Bunların yanı sıra polis ve adliye kurumlarını, dedektifleri, hâkimleri, cellatları ve mahkeme jürilerini de. Bütün bu meslekler ise toplumsal işbölümü içinde değişik yetenekler, yeni gereksinmeler ve bu gereksinmeleri giderecek yeni yollar üretirler.[2]Böylece, hem suç hem de suça karşı yürütülen savaş ile fazla nüfusun bir bölümü massedilir ve emek pazarında işçiler arası rekabet azalarak ücretler asgari seviyenin üstünde kalır. Bu bağlamda suçlunun, toplumda dengeyi kuran ve yararlı mesleklerin ortaya çıkmasını sağlayan dengeleyici güçlerden biri olduğu düşünülebilir.[3] Dolayısıyla Light’ın adalet ilkesindeki gibi toplumun tamamen suçtan ve suçludan arındırılması yerleşik düzenin bozulmasına sebep olacaktır. Suçun üretici bir güç olarak yerleşik düzen içindeki konumu, Light’ınçürüme olarak nitelendirdiği durumun antitezidir. Bu nedenle Light, yalnızca Kira olarak ölüm defteri aracılığıyla toplumu suçlulardan arındırmaz, aynı zamanda yerleşik düzenin kendisine, kapitalist makineye meydan okur. Elbette görünürde ekonomik bir hedefi yoktur, fakat yaptıklarıyla yarattığı etki ve devletlerin güvenlik aygıtlarından gelen tepki bunu düşündürmektedir.Üçüncü Kira KyosukeHiguchi’nin bir kapitalist olarak tüm rakiplerini ölüm defteriyle ortadan kaldırması ve devlet aygıtı üzerinde baskı kurarak Kira soruşturmasını durdurması daha net biçimde ekonomik hedefleri olan bir Kira olduğunu göstermektedir. Ancak Higuchi siyasal rejimi plütokrasiye sürüklemekle, yani kapitalizmi dönüştürmekle yetinmiştir. Bu nedenle L ve ekibi dışında bir devlet aygıtıyla doğrudan bir mücadele içine girmemiştir.

Sonuç olarak, DeathNoteanimesinin kurgusal evreninde tiranlığın imkânlarına dair bir politik gerçeklik bulmak ve Kira’nın eylemlerinin yarattığı sonuçlar üzerine çıkarımlar yapmak mümkün. Ölüm Defteri ne kadar bu kurgu evrenine aitse kazandırdığı tanrısal gücün yarattığı etki animeyi o kadar gerçeğe yakın kılıyor.

*İstanbul Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Yüksek Lisans öğrencisi

[1] Aristoteles, Politika, Remzi Kitabevi, Aralık 2011, s. 94

[2]Marx ve Engels, Devlet ve Hukuk Üzerine, May Yayınları, Ocak 1977, s. 150.

[3]Marx ve Engels, a.g.e., s. 151.

Uğur Özcan
diğer yazıları